- Ana Sayfa
- Haberler & Etkinlikler
- Haberler
- “Küçük Kapadokya’nın” Restorasyon Öyküsü
“Küçük Kapadokya’nın” Restorasyon Öyküsü
Üniversitemiz bünyesinde bulunan Kapadokya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Erasmus Kurum Koordinatörlüğü işbirliğinde, İtalya’nın Matera şehrindeki Basilicata Üniversitesi’nden davet edilen Teknik Mimar Prof. Antonella Guida ile Doç. Dr. Graziella Bernardo’nun katılımıyla 4 - 5 Nisan tarihlerinde bir çalıştay düzenlenecektir.
“Dünyada Başka Kapadokya Var mı?” söyleminden yola çıkılarak planlanan proje çalışmalarımızın başlangıç noktası niteliğindeki çalıştayda, İtalya’nın “Küçük Kapadokya’sı” şeklinde anılan ve 2019 Avrupa Kültür Başkenti seçilen Matera şehrinin geçirdiği restorasyon süreci, Matera’daki mimarlık ve restorasyon konusunda uzman isimlerin katkısıyla ele alınacak. 4 - 5 Nisan tarihlerinde üniversitemizi ziyaret edecek olan akademisyenler, bölgenin geçirdiği bu süreci bizlere aktaracak ve deneyimlerini paylaşacak.
Çalıştay kapsamında 5 Nisan 2018 Perşembe günü gerçekleştirilecek olan panel ise tüm ilgililere açık olacak.
Matera, stratejik planlar oluşturarak bunların hepsini başarıyla uygulayan ve kültür başkentliğine aday birçok iddialı şehri geride bırakarak yarışı önde tamamlamış bir şehir. Kapadokya’ya benzerliğiyle dikkat çeken bu küçük bölge, tarihi ve doğal yapılarını son derece titiz bir şekilde restorasyon çalışmalarına tabii tutmuş.
Çalıştayın ilk gününde Mimari Restorasyon Programı’na üniversitemiz öğretim elemanları ve misafirlerimiz tarafından seminerler verilecek ve çeşitli saha çalışmaları yapılacak. İkinci gününde ise konuya ilgili herkese açık bir panel düzenlenecek. Nevşehir Müze Müdürü Arkeolog Murat Ertuğrul Gülyaz ile restorasyon uzmanı Mimar Aslı Özbay’ın davetli konuşmacı olarak panele katılacağı çalıştay programına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Çok değil, bundan yaklaşık yetmiş sene önce İtalya’nın “ulusal utancı” olarak tanımlanıyordu, kırk yıl sonra binlerce sene içerisinde ekosistemle mükemmel bir uyum içinde gelişen örnek bir yerleşim yeri olarak…
Bir tarafta doğal mağaralar, diğer tarafta kayadan oyma ve o kayadan elde edilen taşlarla inşa edilen evlerden oluşan Matera’nın sokaklarında gezinmek unutulmuş bir geçmişe doğru yürümeye benziyor. İlk yerleşim izleri M.Ö. yedi bine kadar geri giden Matera’nın kaya oluşumlarında bulunan çok sayıdaki doğal mağara, Akdeniz çanağı için pek de olağan olmayan bir şekilde, bölgenin ilk sakinleri tarafından yerleşim amacıyla kullanılmış.
Binlerce senedir ev olarak kullanılan doğal mağaraların yanısıra insanlar tarafından yan yana ve altlı üstlü bir şekilde kayaya oyulan evler ve kiliselerden oluşan Matera kasabası (Sassi di Matera), bu hâliyle Kapadokya’daki yerleşim yerlerini andırıyor. Doğal mağaralar ve insan eliyle oluşturulan oyuklar birbirinden ancak dikkatlice bakılınca ayırt edilebiliyor. Kalkarenit adı verilen kayadan elde edilen taşlarla yapılan evler ise düzensiz ama üzerinde bulunduğu dik yamaçla uyumlu teraslar oluşturmuş. Zaman içerisinde bir evin çatısı, bir diğerinin yolu, merdiveni, bahçesi veya tabanı olup çıkmış. Evlerin arasında kalan küçük boşluklar evleri bir labirent gibi birbirine bağlayan dar sokaklar ve karmaşık geçitler meydana getirmiş.
Ancak İtalya’nın Basilicata Bölgesindeki Murgia Platosunda bulunan ve dik bir vadinin yamacı üzerinde yükselen Matera’da yaşayanlar için durum 20. yüzyılın başlarında hiç de iç açıcı değildi.
Bölgenin kayalık yapısı yüzünden tarıma pek elverişli olmayan çevresiyle oldukça kısıtlı geçim kaynaklarına sahip kasaba yoğun bir şekilde göç vermeye başlamıştı. Geride kalanlar ise doğal ışık ve havalandırmadan yoksun rutubetli evlerinde hayvanlarıyla içiçe bir şekilde yaşamaya devam ediyordu. Elektriğin yanısıra su şebekesi ve kanalizasyon altyapısına da sahip olmayan Matera’nın tek su kaynağı, kasabanın yamaçları üzerine kurulu olduğu vadinin ortasından geçen dere idi. Atık suların dereye karışması sonucu veba, sıtma ve tifüs gibi hastalıklar giderek daha sık baş göstermeye başladı. Bebek ölümleri % 50 civarındaydı.
Bir dönem bölgeye sürgüne gönderilen yazar Carlo Levi burada tanık olduğu ve oldukça etkilendiği yoksulluğu anlattığı “İsa Bu Köye Uğramadı” (Cristo si è fermato a Eboli) adlı eseri 1945’te yayınlanınca İtalya ile birlikte dünyanın dikkatleri bölge üzerine çevrildi.
1950’de yaşanan büyük bir veba salgını üzerine dönemin valisi Sassi di Matera’da yaşayan yaklaşık 20 bin kişiyi bölgenin başka bir yerinde inşa edilen sosyal konutlara taşıyarak kasabayı tahliye ettirdi.
Binlerce sene boyunca kesintisiz bir şekilde iskân gördüğü düşünülen ve tarihin birçok döneminden izler taşıyan Sassi di Matera kaderine terkedilmişti. Ta ki kasabanın ne olacağına karar vermek için bir yarışma düzenleninceye kadar... Eski sakinleri kasabanın tamamen ortadan kaldırılıp yeryüzünden silinmesi gerektiğini düşünüyordu. Fakat genç nesil kasabayı yeniden hayata döndürmeye karar verdi.
Dönemin hükümeti, 1986 yılında çıkarılan bir kanunla, kasabanın restorasyon çalışmalarını destekleme kararı aldı. 1950’lerden beri iskâna kapalı olan kasaba yeniden canlanmaya başladı ve Matera sanatçıların, yazarların, hippilerin ve büyük film yapımlarının yeni gözdesi oldu. Sanat atölyeleri kuruldu; barlar, restoranlar ve butik oteller ardı ardına açılmaya başlandı. UNESCO 1993 yılında Matera’yı Dünya Kültür Mirası olarak ilan etti ve koruma altına aldı.
Birçok yönüyle Kudüs’e, ama özellikle de Beytüllahim’e benzeyen Matera; Pier Paolo Pasolini’nin senaryosunu yazdığı ve yönettiği “Aziz Matyas'a Göre İncil” (The Gospel According to St. Matthew, 1964) filminden sonra daha büyük yapımlara evsahipliği yaptı. Bruce Beresford’un yönettiği ve Richard Gere’in oynadığı “Kral David”den (King David, 1985) Mel Gibson’un yönetmenliğini üstlendiği “Tutku: Hz İsa nın Çilesi”ne (The Passion of the Christ, 2004), Catherine Hardwicke’in yönettiği “Meryem Ana: Hz. İsa'nın Doğuşu”ndan (The Nativity Story, 2006) Timur Bekmambetov’un yönettiği ve Morgan Freeman’ın oynadığı “Ben-Hur”a (2016) kadar birçok film kasabanın bilinirliğine katkı sağladı ve neolitik dönemden kalma mağaraların yeniden doğuşunu sembolize ettiği Matera’nın 2019 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesine uzanan sürecin birer parçası oldu.
Çalıştay / Workshop: “Küçük Kapadokya”nın Restorasyon Öyküsü / The Restoration Story of “Little Cappadocia”
Tarih / Date: 04 - 05 Nisan 2018 / 04 - 05 April 2018
- 04 Nisan / April 2018 Seminer ve Saha Çalışması / Seminars and Fieldwork
- 10.00 - 10.45 “Kapadokya ve Matera'da Mimari Restorasyon” / “Architectural Restoration in Cappadocia and Matera”
Doç. / Asst. Prof. Graziella Bernardo, Öğr. Gör. / Lect. Aytülü Dırık
Yer / Venue: Medrese Dersliği / Madrasa Class (UII)
- 10.45 - 11.00 Kahve Arası / Coffee Break
- 11.00 - 12.00 “Restorasyon Örnekleri” / “Examples of Restoration”
Prof. Mim. / Prof. Arch. Antonella Guida, Öğr. Gör. / Lect. Şükran Ünser
Yer / Venue: Medrese Dersliği / Madrasa Class (UII)
- 12.30 - 13.30 Öğle Yemeği / Lunch
- 14.00 - 15.00 Saha Çalışması / Fieldwork
"Kurtarılmak ve Korunmayı Bekleyen Bir Yapıyı, Hıdırellez Kilisesini Ziyaret”
“A Visit to a Monument, Hıdırellez Church, Waiting to be Rescued and Protected”
- 05 Nisan / April 2018 Panel
“Kültürel Mirasın Korunması: Matera ve Mustafapaşa Karşılaştırması”
“Conservation of the Cultural Heritage: A Comparison Between Matera and Mustafapaşa”
Yer / Venue: Mustafapaşa Oktay Sinanoğlu Konferans Salonu / Oktay Sinanoglu Conference Hall
- 09.30 – 10.00 Açılış / Opening
Prof. Dr. Hasan Ali Karasar (Rektör / Rector)
- 10.00 – 10.45 I. Oturum / Session I
“Var Olan Yapı Mirasını İyileştirme, Belirli Yerleşim Ortamlarının Çevresel ve Teknik Karakterini Anlama”
“The recovery of the existing building heritage, to understand the environmental and technical characteristics of particular residential contexts”
Prof. Mim. / Prof. Arch. Antonella Guida
Rest. Mim. / Rest. Arch. Aslı Özbay (Davetli Konuşmacı / Invited Speaker)
- 10.45 – 11.00 Kahve Arası / Coffee Break
- 11.00 – 11.45 II. Oturum / Session II
“Kültürel Mirasın Korunmasında Malzemenin Önemi”
“The Importance of Material Science In Restoration Process of Cultural Heritage”
Doç. / Asst. Prof. Graziella Bernardo
Ark. / Arc. Murat Gülyaz (Davetli Konuşmacı / Invited Speaker)
- 12.30 – 13.00 Öğle Yemeği / Lunch
Paylaş